Mevsimlerden Kasım…

by Hilal BAYAR
10751724_10152826463331252_314573141_n
Eylül, Ekim, Kasım ayları, beni en mutlu olduğum anlarda bile psikolojik olarak rahatsız eden, her zaman içime bir karartı kaplatan ve hiçbir zaman çok sevmemekle beraber ama aynı zaman da en çok sevdiğim mevsimsel dönüşüm…
Hastalıklar, soğuklar, kitaplar, kahve, aşk ve yalnızlık.
Kasım ayı; roman ayı, sıcacık battaniyenin altındaki hüzün ayı.
Bir de hayatın başka ve gerçek boyutu var tabi o açıdan bakacak olursak da; soğuk ayı, soba ayı, kömür ayı, fakir fukaranın ellerinde faturalarla kalakaldığı dert ayı. Eee tabi sosyal medya hayatımızda öyle bir geniş yer etmiş ki, herkes hayatı toz pembe yansıtıyor… biri de kalkıp demiyor ki yaw benim k…  donuyor ne romanı, ne şöminesi 🙂 neyse… konumuza dönecek olursak
Benim gibi bir yaz çocuğu için fazla kasvetli bir ay sanırım 🙂
Kasım…
Ekim’i, sonbaharı geride bırakmanın yalın ayaklı küçük halleri… Nar taneleri, yeşilin en sarı tonu, kızıl bir orman…
Ve mevsimin hakkını veren hüzünlü bir telaş; yılın dönemsel aylarına gebe kalsa bile kendi başına tek ay!
Ekim’i en büyük aşkı olan Kasım ve rüzgarla buluşturmak, sonbahar gibi herkes gibi…
Sonbahar da geride kaldığına, zaman çabuk geçtiğine, kış denince Kasım, Kasım denince ise akla ilk gelen şey Kasım’da Aşk Başkadır (Sweet November) filmi olduğuna göre bende söze burada başlayabilirim.
Çünkü gece saat 12:00 itibari ile sosyal medyanın her zerresinde vıcık vıcık bööğğğ getirecek şekilde hafızalardan hiçbir zaman silinmeyen her Kasım ayında mutlaka ama mutlaka birçoğumuzun sosyal medya hesaplarını süsleyen, paylaşım yapmayanlarımızın da Kasım günlerinde muhakkak aklından bir kere bile geçirdiği klişe, ama çok güzel bir cümle…
KASIM’DA AŞK BAŞKADIR!
Yazılar, paylaşımlar, capsler, twitler, taglar ve iletiler… şimdiden hayal edebiliyorum.  Sorsanız belki de halkımızın çoğu bilmez filmin konusunu; ama işte Türk milleti olarak klişe olmuş şeyleri leyleyley diye tutturup paylaşmayı seviyoruz 🙂
Unutmadan filmin müziği harika, huzur dolu.
Her ne kadar bana Defne Joy Foster’ın öldüğü günü hatırlatsa da ( O gün nedense ölüm haberlerini farklı gazetelerde ve haber sitelerinden okuyup okuyup Enya eşliğinde ayrı bir moda girmiştim. Kızım ölüm şekline mi, ülkemizde yapılan eleştirilere mi, yoksa çocuğuna mı üzüleceğimi bilememiştim. Üstelik Defne’nin ölüm haberini benimde yayına almam gerekiyordu ve haberi nasıl servis edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu! Çünkü ortada, ilerle bu haberleri okuduğunda kırılacak bir çocuk vardı! Ama günümüz medyasındaki kirli havuzda bu durum hangi haber ajansının umrundaydi ki! Sanırım bu noktada benim vicdanlı gazeteci kimliğim devreye giriyordu.  Neyse…)
Bugün mutlaka Enya  Only Time’ı açın ve bir kere bile olsa dinleyin…
Madem bu kadar dertlenip yazdım öyleyse filmin konusundan biraz bahsetmek istiyorum…
1968 yapımı ‘Sevginin tadı’ filminin yeniden çevrimi olan “Kasımda Aşk Başkadır” (The Devil’s Advocate) evli bir çifti oynayan Charlie Theron ve Keanu Reeves’i tekrardan bir araya getiriyor. Filmin bu kadar ilgi çekmesi ve konusu sevginin insanlar üzerindeki olumlu ve sıcak etkisini topluma hissettirmek. Hoş günümüzde bu sıcacık sevgi olayı, insanlarda ters tepkiyle beraber nefret ve sevgisizlik olarak boy gösteriyor ama konumuz sevgisizlik değil sevgi 🙂
Bir şirkette reklam yöneticisi olarak çalışan Nelson Moss, sessiz ve yalnız biridir. Bir gün işlerini halletmek için gittiği yerde Sara Deever ile karşılaşır ve birbirlerinden etkilenirler. Aslında her ikisinin de bağlayıcı ve tutkulu ilişkilere sempatisi yoktur, özgürlüğün verdiği tat her zaman cazip gelmiştir onlara ve günü birlik arkadaşlık yaşamaktadırlar. Birbirlerine bağlanmaktan kaçan ama kaçtıkça daha çok tutulan Nelson ile Sara, kendilerine bir ay zaman tanırlar ve ilişkilerini nadasa bırakırlar. Tabi aşkın kapıyı tekmeleyerek geleceğinin farkına bile varamazlar.
Sonuç itibari ile, “Kasımda Aşk Başkadır” sevginin tadını tekrarlayan, içinde küçük küçük mutluluklarla kocaman bir aşka dönüşen sürükleyici bir film…
Herkese aşk, huzur, sevgi, saygı ve insanlık dolu, değer verilen, verilen emeklerin kıymet bilindiği, geçen sene bugünlerde yaşanılan mutlulukların bu sene bitmediği, her yeni Kasım ayının nice güzellikler getirdiği ve tüketilmediği bir ay olması dileği ile…
Sevgiler
Hilal BAYAR

You may also like

Leave a Comment